.
Allah Dilediğini mi Saptırır, Şaşırtır?
Halk arasında Allah’ın dilediği kişileri saptırdığı, dilediklerini de doğru yola eriştirdiği anlayışı vardır. Bu anlayışa göre mesela bir ateistin hiçbir suçu yoktur. Çünkü onun ateist olmasını Allah istemiştir, kişi de “mecburen” ateist olmuştur. Yani o insanın ateist olmasının sebebi kişinin kendi tercihi değil, Allah’ın zorlamasıdır. Hatta “Allah’ın emrini yerine getirdiği için” ateiste ödül bile vermek lazım.
Oysaki böyle bir anlayışa göre kulun hiçbir iradesi olmadığı için imtihan ve sorumluluğun, yani ceza ve mükafatın da hiçbir anlamı kalmıyor. Eğer Allah dilediğini saptırıp dilediğini de hidayete erdiriyorsa, Allah’ın dilediği bir şeyi tersine çevirmek mümkün olabilir mi? Çünkü hiç kimse Allah’ın iradesine karşı gelemez. Bu durumda herkes mecburen iyi veya kötü olmak zorunda kalacaktı. Dolasıyla özgür irade ve tercihin olmadığı bir durumda ahirette ceza ve ödülün de hiçbir anlama olamazdı.
Bu yanlış düşüncenin kaynağı Kur’an’daki bazı ayetlerin yanlış çevrilmiş olmasıdır. Yapılan hatalı çevrilerdin bir tanesini görelim:
“Allah dileseydi hepinizi bir tek ümmet kılardı; fakat O, dilediğini (Yeşa) saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Yaptıklarınızdan mutlaka sorumlu tutulacaksınız.” (Nahl [16] 93. Diyanet Vakfı Meali).
Çeviride birinci en dikkat çeken hata, hem Allah’ın insanlardan dilediğini saptırdığı halde onların bundan dolayı sorumlu olmalarıdır. Oysaki kişi seçemediği, zorlandığı bir şey ile nasıl sorumlu olabilir?
Ayetteki “yeşa (dilemek)” fiilini Allah veya insanlara yönelik olarak anlamlandırmak mümkündür. Yani ibare “dileyeni/tercih edeni [insan]” veya “dilediğini [Allah]” şeklinde iki anlama da gelebilir. Bunların hangisinin doğru olduğunu Kur’an’ın bütününe, yani başka ayetlere bakınca görüyoruz. Bu konuda belirleyici olan birkaç ayete bakalım:
“Dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin.”(Kehf [18] 29).
“Allah herkesin (doğru)yola gelmesini ister.”(Nisa [4] 26-27).
“Onlar eğirilince Allah da kalplerini eğriltti.” (Saff [61] 5).
“Allah, fâsıklardan (günahkârlardan) başkasını saptırmaz!” (Bakara [2] 26).
Kişi günah işleyince şeytana davetiye çıkarmış olur, o da gelir. Yoksa kişi durup dururken şeytan onu saptırmaz. Birey yoldan çıkar, Allah da onun sapmasını onaylar. Allah tercih edeni saptırır, tercih edeni de doğru yola yöneltir. Dolayısıyla Kur’an’ın bütünlüğüne baktığımızda doğru çeviri şöyledir:
“…Allah, dileyeni saptırır, dileyeni de doğru yola iletir…”
1 Comments
Fatır,22. Ayet: Allah dileyene duyurur diye geçiyor ayette, ben şöyle anladım ayeti, yani ben dilersem Allah bana gösterir mi,
Cemil Kılıç, saygılar