Boşanma (Talak- الطلاق / İftida- افتداء) [Kur’an’a Göre]
Boşanma, sadece sözlerle meydana gelen ve ânında gerçekleşecek olan bir olay değil, bir süreçtir. Süreç sonlanmadan talak sonlanmış olmaz! Allah’ın boşanma konusunda ölçüsü/standardı vardır (Hududullah). Dolayısıyla birazdan okuyacağımız ölçülere uymayan bir boşanma geçerli değildir.
Boşanma İle İlgili Kavramlar:
Hayız: Kadının regl gördüğü dönem.
İddet: Kadının regl görmediği dönem.
Zifaf: Gerdek.
Gerdeğe Girmeden Önceki Boşanma:
Kur’an, nikâh akdini (sözleşmesini) yerine getirdikleri halde henüz zifafa (gerdeğe) girmemiş bulunan eşlerin birbirinden ayrılması ile ilgili şunu söyler: ‘‘Ey Mü’min erkekler! Mü’min kadınlarla evlenip zifafa girmeden önce onları boşadığınız takdirde, onların iddet beklemelerini isteme hakkınız yoktur. Bu durumda onlara boşanma tazminatlarını ödeyin ve onları güzellikle serbest bırakın.’’ (Ahzab [33] 49; Bakara [2] 236-237. Ahzab 45’i, Bakara 236-237 açıklıyor).
Boşanmadan Önceki Nüşuz Hâli
Nisa [4] 34-35’e göre ailenin kendi içinde çözebileceği sorunların (nüşuz) iki aşaması:
1-) Öğüt vermek,
1-) Yatakta ilgiyi kesmek,
1-) Kadın veya erkeğin kısa süre evden ayrılması (darabe),
2-) Aralarını bulmak için kadın ve erkeğin ailesinden birer hakem belirleyip göndermek.
Bu iki aşama, bir önlem niteliği taşımakta, yıkılmasından korkulan aile kurumunu kurtarmak için uygulanacak işlemleri ortaya koymaktadır. Bu işlemlerden sağlıklı bir sonuç elde edilmezse, o takdirde boşanma sürecine geçilir.
Erkeğin Boşama Süreci: Talak
Erkek, kadına verdiği herhangi bir şeyi geri almamak veya vermemişse vermek şartıyla boşayabilir (Bakara [2] 229; Nisa [4] 20). Eşini boşamak isteyen erkeğin yapması gereken işlemler şunlardır:
[1] Eşini iddet içinde (regl, hayz olmadığı dönemde) boşamak (Talak [65] 1).
[2] İddeti saymak (Talak [65] 1).
[3] Kadını evden çıkarmamak. Kadın da evden çıkmamalı (Talak [65] 1).
[4] Süre içinde veya süre sonunda iyilikle tutmak veya iyilikle ayırmak (Talak [65] 2).
[5] Kadını gerek boşarken gerek dönüş sırasında ve gerekse ayrılırken iki kişiyi şahit tutmak. (Talak [65] 2).
Üç ay iddet beklemenin sebebi, sadece hamileliğin tespiti için değildir. Erkek boşanmayı kesin olarak düşünüyor olmasına rağmen Allah yine de bir çıkış yolu oluşabilmesi için temas kurdurtur. Yani bu süre içinde eşlerin iyice düşünüp bir anlaşma zemini bulmalarına, aradaki kırgınlığı gidererek tekrar birbirlerine dönmelerine imkân doğabilir (Bakara [2] 228).
Bu süreç işlediği için erkek “Çık git evimden!” diyemez. Dolayısıyla kadın evden kovulmayacak veya evi terk etmeyecek. Aynı çatı altında yaşamaya devam edeceklerdir. Bu, kadın evde hapis olduğu anlamına gelmez. Kadın kendi ailesinin evine, markete vs. gidebilir. Gerçi kadın evi terk ederse bu durum, boşanma sürecine bir zarar vermez. Ama kadın açıkça zina suçu işlemişse o zaman evde kalmayacak (Talak [65] 1).
Kadının evde kalmasının bir hikmeti de kadın çalışmıyor, işi gücü veya gideceği yeri de yoksa, en azından bu üç ay süre içinde başının çaresine bakması için zamanı olur. Yoksa kadın bir anda evden ayrılmak zorunda bırakılsaydı, çok zor durumda kalabilirdi.
Erkek, üç aylık iddet dönemi bitmeden sözünden vazgeçip eşine döner (Bakara [2] 228) veya bir cinsel ilişki yaşanırsa, bir talak hakkı kullanılmış olur. Eşler, yeni bir nikâha gerek kalmadan evliliklerine kaldığı yerden devam edebileceklerdir. Bu durum ve boşanmanın her safhası da şahitlere de haber verilecek (Bakara [2] 231).
Fakat erkek, üç aylık süre sonunda ayrılmak isterse, eşine mehrini vererek boşanmış olur. Koca daha sonra tekrar eşine dönmek isterse, artık yeni bir nikâh ve mehir gerekecek. Hatta, boşandıkları için artık kadın başka birisiyle de evlenebilir (Bakara [2] 232). Bunun da tek şartı, önceki kocasından hamile olup olmadığının tespitidir.
Boşanma iki defadır (Bakara [2] 229). İki boşanma da 6 ay sürer. Yani öyle erkeğin iki dudağı arasında olan, üç defa “boş ol” demesiyle olmaz! Erkek üçüncü kez eşini boşarsa, yani 9 aylık süre sonunda artık o kadın ona helal olmaz. Bunun geri dönüş imkânı neredeyse yok! (Bakara [2] 230).
Çiftin tekrar evlenebilmelerinin tek şartı şudur: Kadın, üçüncü kez boşandığı kocasından ayrıldıktan sonra bir başkasıyla normal bir evlilik yapması (Amaç, eski kocasına dönmek değildir. Çünkü artık ondan ümidini kesmiş ve başkasıyla evlenmiştir). O ikinci evlendiği kocası onu boşarsa, Allah’ın koyduğu sınırlarda duracaklarına kanaat getirirlerse, birbirlerine dönmeleri konusunda bir günah yoktur. Ama böyle bir şey zaten kolay kolay olacak bir durum değildir!
Hülle
Mezheplere göre erkek eşini üç talakla, şaka veya kızgınlıktan dolayı da olsa boşasa, kadın, göstermelik yani ‘hile-i şeriye’ olarak bir başka erkekle nikâhlanmalıdır. Nikâhlandıktan sonra o erkek onu boşayacak ve böylece kadın da üç kez boşandığı kocasına geri dönecek (Gerdek gerçekleşmeyen boşanmada iddetbekleme zorunluluğu da zaten yoktur. Bkz. Ahzab[33] 49; Bakara [2] 236-237. Ahzab45’i, Bakara 236-237 açıklıyor).
Kur’an’ın Üç Boşanmadaki Amacı
Kur’an’ın boşanmayı üçle sınırlandırmasının asıl amacı, kadının özgürlüğünü ve hakkını korumaktır. Çünkü eskiden bir kişi eşini boşuyor, bir süre sonra vazgeçiyor, yine boşuyor, yine vazgeçiyordu. Bu durumda kadın ortada kalıyordu. İşte kadını bu durumdan kurtarmak için üç boşanmadan sonra artık erkeğin ona dönme, boşanmadan vazgeçme hakkını kaldırmış, kadını koruma altına almıştır.
Üç Defa Boşanma Nasıl Ortaya Çıktı?
Halife Ömer, insanların talak konusunda ciddiyetsiz davranmaya başladıklarını görünce şöyle demiş: “İnsanlar sakınmaları gereken konuda gayet lakayt bir şekilde davranıyorlar. O zaman biz bunların aynı anda birden fazla verdiği üç talakı da kabul edelim!” (Müslim, Talak; Ebu Davud, Talak; Nesai). Ayetlere göre erkek “Üçten dokuza kadar!” değil, bin kere de boşadım dese, o boşama sayılmaz! Şartlar oluşunca da zaten hepsi, ancak bir talak sayılırlar.
Kadının Boşaması: İftida (Bakara [2] 229)
Kadın, hangi sebeple olursa olsun, fidye (mehir) vererek evliliği sonlandırabilir (‘Fe la cünahe aleyhima fima iftedet bihi’ (Bakara [2] 229. İftida’nın örneği için bkz. Mümtehane 10-11. Bu ayetlere göre, kadın boşama hakkı olduğu için, kocasından ayrılmak için geliyor). Nasıl ki erkek tek taraflı boşanma yetkisine sahipse, kadın da aynı şekilde boşanma hakkına sahiptir. Sadece ortada mehir söz konusu olduğu için bir hakeme müracaat şarttır.
Günümüzde boşama yetkisi, hâkimindir. Ne yazık ki taraflar haklı çıkabilmek için birbirlerinin ‘kirli çamaşırlarını’ ortaya döküyorlar, yalancı şahide bile ihtiyaç duyabiliyorlar! Oysaki Kur’an’a göre, kocası suçlu olsun veya olmasın, son karar hâkimin değil, kadınındır.
Erkek sırf mehri geri alabilmek veya başkasıyla evlenmek için eşini canından bezdirmiş olabilir. Erkeğin amacı, kadınının bu kötü durumdan kurtulmak için boşanma talebinde bulunması ve aldıklarını da geri vermesidir.
Ayrıca, kadınlar boşanmak istedikleri zaman kocalarından aldıklarını geri verme mecburiyetleri olmasalardı, güzel kadınlar erkekleri soyup soğana çevirebilirlerdi. Böyle birisi evlenip, bir süre sonra, erkeği yollayıp mülkün üstüne konabilirdi. Böyle yöntemlerle bir yılda 3 daire sahibi olan kadınlar bile varmış!
İşte böyle istismarları ortadan kaldırmak için yetkililer devreye girerler (Bakara [2] 229; Nisa [4] 35). Yetkililerin görevi sadece kadının niçin boşandığını, kadının niyetini öğrenip kadın veya erkeğin haklarının yenilmesine veya istismara engel olmaktır. Kadın, erkek tarafından zorlanmışsa, kocaya çok cüzi bir miktar da olsa verilerek evlilik sonlandırılabilir.
Kadının boşanması konusunda onun regl görüp görmemesi, ilişkiye girilmemiş temizlik dönemi olması vs. hiçbir şart yoktur! Kadın, kocasıyla birlikte yaşayamayacağı bir safhaya geldiği an durumu yetkililere açar ve boşanma talep eder! Erkeğin boşanması üç ile sınırlıdır, ama kadının boşanmasında bir sınır yoktur.
İftida’nın Örnekleri
Rasulullah (kamu otoritesi), bir gün sabah namazına çıkarken Habibe bint Sehl yanına geldi ve kocasından ayrılmak istediğini söyledi. Rasulullah Habibe’nin kocasını da dinledi. Kocası eşini seviyordu. Rasulullah, “Sana mehir olarak vermiş olduğu o bahçeyi geri vereceğini biliyorsun değil mi?” diye sordu. Kadın da “Ya Rasulallah, daha fazlasını bile veririm!” deyince (kocaya hiç sormadan bile) bahçeyi kocaya geri verdi ve bu eşleri ayırdı. Kadın da ailesine döndü (Buhari, Talak 12; Nesai, Talak 34; İbn Mace, Talak 22; Malik ibn Enes, Muvatta, 349 (Talak 29, 11/31); İbn Hanbel, Musned, IV, 3; Ebu Davud, Talak, 18/2227).
Berire eskiden cariye idi ve Muğis ibn Cahş adında bir siyahi ile evliydi. Berire, hürriyetine kavuştuktan sonra evliliğini sürdürüp sürdürmeme konusunda dini bakımdan tamamen serbest olduğunu öğrenince kocasından ayrılmayı tercih etti. Bu ayrılığa çok üzülen Muğis Medine sokaklarında ağlayarak dolaştı ve Rasulullah’a kendilerini yeniden birleştirmesi için yalvardı. Bunun üzerine Allah Elçisi, Berire’yi evliliğinin devamı konusunda ikna etmeye çalıştı. Fakat Berire, Rasulullah’ın bu arzusunun bir emir olup olmadığını öğrenmek istedi. Onun kendisini buna zorlamadığını, sadece arabuluculuk yaptığını anlayınca da kararında ısrar ederek kocasından ayrıldı (Buhari, Talak 14-15 (26-28), Itk 10, Etime 31, Feraiz 20, 22; Müslim, Itk 9-14; Ebu Davud, Talak 9/2231; İbn Mace, Talak 29; Emin Aşıkkutlu, “Berire,” Diyanet İslam Ansiklopedisi, c. 5, s. 503).
Mezhepler Dinin Özünü Bozmuşlar!
Hiçbir mezhep sistemini Kur’an’daki ayetleri dikkate alarak kurmamıştır. Hanefiler ana kitapları olan el-Hidaye’nin Kitabut-Talak’ta iki ayeti alıp, onların da başını sonunu kırpıp işlerine geldiği gibi kullanmışlardır.
Kur’an kadınlara boşama hakkını vermiş, bunu örneklendirmiş, Rasulullah da bunları uygulamıştır. Ama Emeviler-Abbasiler devrinden itibaren kadının boşama hakkı ortadan kaldırılmış; hatta son karar, kocaya verilmiştir! Mezheplerin hiçbirisi kadınlara boşama hakkını tanımaz: ‘‘Talak hakkı sadece kocaya aittir. Boşama, kocanın yetkisinde olduğuna göre bu yetkiyi kullanma hususunda eşini veya başkasını kendisine vekil tayin edebilir.’’ (Abdurrahman Cezeri, Dört Mezhebe Göre İslam Fıkhı, çev. Mehmet Keskin, VI, 3. bsk., Çağrı yay., İstanbul 1992, s. 2525-2526).
Soru: Mahkeme Tarafından Gerçekleştirilen Boşanmalar Dinen Geçerli Midir?
Erkek mahkemeye verdiği için, hem hâkim, hem kâtip gibi kişiler şahittir. Boşanma davası 3 aydan fazla sürdüğü için verilen karar, dinen de hem erkek hem de kadın için geçerlidir (Prof.Dr. Abdulaziz Bayındır, 28.08.2018).
.
Kaynakça
Abdülaziz Bayındır, “Kadının Boşanması (İftidâ),” http://www.suleymaniyevakfi.org/kuran-arastirmalari/kadinin-bosanmasi-iftid.html
Hakkı Yılmaz, “Boşanma/Talak,) https://istekuran.net/makaleler/bosanma-talak.html
Hamza Aktan, ‘’ Kur’an’a Göre Boşanma Prosedürü,’’ Dini Araştırmalar Derg., 2002, V, sayı 14, s. 5-16.
Hüseyin Hatemi, İlahi Hikmette Kadın, İşaret Yay., 3. Bsk., İstanbul Mart 1995.
M. Selim Arık, “Boşanma (Talak) Konusunda Bazı Yanlış Algılamalar,” Diyanet İlmi Dergi, 2004, cilt XL, sayı 1, s. 101-112.
Nihat Dalgın, ‘‘Boşanma ile İlgili Dini Hükümlere Yeni Yaklaşım ve Yorumlar,’’ Kutlu Doğum 2009: Küreselleşen Dünyada Aile, 2010, s. 289-305.
Selahaddin Eroğlu, “Talak Hakkında Kur’an-ı Kerim’in Genel Tutumu,” Ankara Üniv. İlahiyat Fak. Derg., XXVIII, 1986, s. 159-165.
Servet Bayındır, “Talak-İftida,” Yükselen Sözler, TV8, 27.07.2014.
Talip Türcan, “İslam Hukukunda Boşanmada (Talak) Şahit Bulundurma Zorunluluğu,”Süleyman Demirel Üniv. İlahiyat Fak. Derg., I, 1994, s. 257-276.
Vecdi Akyüz, “Kadına Talâk Hakkı Verilmesi,” Yeni Şafak Gzt., 11.05.06.
Yahya Şenol, “Kur’an’a Göre Boşanma,” Yükselen Sözler, Hilal TV., 28.12.2015.
Yunus Vehbi Yavuz, ‘‘Kur’an’da Boşanmanın Mertebeleri,’’ Kur’an Mesajı Derg., Temmuz 1998, sayı: 9, s. 25-32.
1 Comments
Hamile kadın boşanır mı