“Dünyada tüm sevgiler boş, insanın tek yari Allah olmalıdır” diyorsunuz… Bu konuyu açar mısınız?
Allah, Yüce Yaradan denince çok sevilesi olduğundan yâr diyorum.
Sevdiğim’i, Halik’ı incitmemek ve sevgisini kaybetmemek için hareketlerimi denetim altına alırsam korkmama gerek yok. O zaman yaptığım işler, sevgisini geometrik olarak çoğaltmam için olur. Bir takım bizden istenenler var, birçok kolaylıkla beraber… Bizim dinimiz, hastayken gözünle namaz kılmana cevaz veriyorsa ne kadar aşkındır! Sonra insan vücudunun cenin hali, rükuya vardığı andır ve kan dolaşımının en optimal olduğu durumdur. İnançsız yaşanamaz! Teist olabilirsin, dinsiz olabilirsin ama Allah’sız olunamaz. İster God, ister Duo de, O’nsuz olamazsın! Din hurafelere açık bir şey. Çok salim bir kafa ve hulus-i kalple ve kirpiklerinden asılır gibi Allah’a inanırsan, iman edersen, o zaman hurafelerden arınırsın. Yüce Allah’ın senin 5 vakit namaz kılmana ihtiyacı mı var? Sen onu kendin için yapıyorsun.
Kötü bir hatıra: Çok gençken 5 vakit namazımı kılardım. Annem Hıristiyan olmasına rağmen ailece Kadir Gecesi’nde 7 cami dolaşırdık. Özellikle Sümbül Efendi’ye giderdik. Hz. Hüseyin Efendimiz’in kızları orada medfun olduğu için. Kadir gecesiydi; ayağım kırılmıştı ve alçıdan yeni çıkmıştı. Her camide iki rekat namaz kılıyoruz. Beni en çok Sümbül Efendi Camii çekiyor ve ayrılmak istemiyordum. Babam iki rekat kıldı çıktı. “Ben daha kalacağım!” dedim, dışarıda buluşmak üzere sözleştik. Bu ırada ben namazda rükuya tam varamıyor, bacağımı arkaya doğru bırakıyordum. Adamın biri yanıma yaklaştı ve omzuma sert sert vurdu. “Evlat, evlat! Senin kıldığın o namaz geçmez!” dedi. Ben ağlaya ağlaya dışarı çıktım. Yıktı, içimdeki bir şeyleri yıktı adam. Ben çok sonraları 80’lerde yurt dışında mukadderata inanmaya başladım. Ona inanmasam sorunların üstesinden gelemezdim. Onsuz olmaz!
Tasavvuf müziğini andıran bir besteniz var (Allah Yar). Kamuoyunda bu nasıl ilgi gördü?
Ben Bektaşi duruşuna akınım. Ama mutasavvıf değilim. Tasavvufta bir açık, bir de gizli zikir vardır. Ben insanların vecd içinde Allah’ın adını zikrederek dile getirmesine daha yakınım. Musiki insanın ruhunu daha çok ilahiyata doğru yönlendirir. Bu beni etkiliyor. Bir insan da oturup sessizce bir köşede tespih çekiyor. O da o şekilde mutlu olunca onun mutluluğundan da etkileniyorum. Neyse söz içten söylenince yerini bulacağını zaten hissediyorsunuz.
…
Kaynak: Saliha Kocacenk, Eğitim Bilim Derg., sayı: 17, Şubat 2000, s. 56-58.
Fotoğraf Kaynağı: http://upload.wikimedia.org/wikipedia/tr/a/a0/Cem_Karaca.jpg