İki Kız Kardeşle Aynı Anda Evlenme Meselesi (Nisa 23)
Nisa 22-25’te kiminle evlenilmeyeceği, evlenilmemesi gerekenler sayılır. Yine Bakara 221, 230, Maide 5’te de yine aynı şekilde ek olarak kiminle evlenilmemesi lazım geldiği de anlatılır. Bu ayetlerde Allah İslam’dan önceki Cahiliye Dönemi’nde evlilik ile ilgili gelenek ve uygulamaların hepsini kaldırarak nikahı yepyeni bir çerçeveye oturtmaktadır.
Ama maalesef Nisa 23’ün ilgili kısmı sanki İslam’da çok eşlilik varmış gibi, “Çok eşli evlenebilirsiniz ama iki kız kardeşi aynı anda nikahta tutamazsınız, iki kız kardeşi birleştiremezsiniz.” diye çevrilir. Bunu da ayetteki “beyne بَيْنَ “ sözcüğünün yok sayılması ile gerçekleştirmişler. Allah “İki kız kardeşi birleştirmeniz.” demez, “İki kız kardeşin arasını birleştirmeniz.” der.
Nisa 23’ün ilgili kısmının doğru çevirisi:
“…Ve en tecme’û beyne-l-uḣteyni…
İki kız kardeşin arasını birleştirmeniz.” (Nisa 23).
“İki kız kardeşi birleştirmek” nasıl gerçekleştirilir? Mesela adamın eşi vefa etti diyelim. O aile varsa hemen küçük kızlarını damatlarına vefat etmiş kızları yerine verirler. Veya erkek eşinden boşanmışsa hemen baldızıyla nikah masasına oturur. Hatta şu da olabilmektedir: Erkek öldüğünde bu defa o ev gelinini, o ailenin bir başka oğluna hemen verirler. Oysa bunlar artık yasaklanmıştır.
Ama bu tür evlilikler artık araya aralar girdikten sonra, ara bozulduktan sonra söz konusu olabilir. Onda bir sakınca yoktur. Mesela eşi vefat eden erkek bir başka kadınla evlendi diyelim. O kadından normal şartlarda boşandıktan sonra ancak o zaman eski baldızıyla evlenebilir.
Nebimiz kızı Ümmü Gülsüm’ü Halife Osman’la evlendirmişti. Ümmü Gülsüm vefat edince bu sefer Rukiye’yi onunla evlendirdi. Yani iki kız kardeşi birleştirdi. Ayette şu da denilir: “Geçmişteki uygulamalarınız hariç.” Yani geçmişte bu uygulanmış ama bir daha da yapmayacaksınız. Yani Kur’an, eski Cahiliye âdetlerini yıkıp attı. Bunu da başta nebimizin kendi şahsında yaptı (Hakkı Yılmaz).