İntihar: Gönlünden Bile Geçirme
İntihar, ‘‘…kendinizi öldürmeyin’’ (Kur’an, Nisa [4] 29) ayetiyle yasaklanmıştır. Allah’ın emrine bilinçli olarak karşı gelen birisi suç işlemiştir. Ama Allah’ın ahirette nasıl cezalandıracağını, affedip etmeyeceğini bilmiyoruz.
“Ekonomik sıkıntılar, insanların ruh sağlığını bozuyor. Bunları çözemeyenler, intiharı seçebiliyor. Şeref intiharları da söz konusudur. Aslında intiharların en önemli nedeni sevgisizliktir!” (Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Rahim Kucur).
İslam’ın genel ilkeleri açısından onur intiharları söz konusu değildir. Yusuf Nebi, Meryem Validemiz ve Âişe Validemiz uğradıkları iftiralar sonucu onur intiharlarını değil, azim ve kararlılıkla mücadele ederek bize örnek olmuşlardır (Kur’an, Nur [24] 11-18; Yusuf [12] 50-57; Meryem [19] 27-28; Dr. Ahmet Emin Seyhan).
İki Zor Durum, İki Farklı Tutum | |
İflas Eden İşadamı İntihar Etti! Mersin’de, açtığı yedek parça dükkânı iflas eden ve borçlarını ödeyemeyen A.I., intihar etti (DHA, 11.01.2012 18:30). |
Fabrikatördü, Simitçi Oldu! Denizlili eski işadamı A.G., işleri bozulup iflas edince seyyar tezgâhta simit satmaya başladı. A.G. şöyle dedi: ‘‘Girişimcilik ruhumu kaybetmedim. Şimdi bu sektörde ne yapabilirim, nasıl ilerleyebilirim araştırıyorum.’’ (Haberler.com, 30.11.2011). |
İnanç, İntiharın Panzehiridir
Psikiyatr Dr. Nihat Kaya, intiharın önlenmesinde en büyük etkenin Allah inancı ve sağlam bir itikat (inanç) olduğunu belirtti: ‘‘Özellikle dinimizin bu işi yasaklaması, elbette caydırıcı bir etkendir. Birçok hastam şöyle diyordu: ‘Eğer dinim bunu yasaklamamış olsaydı şimdiye kadar çoktan intihar etmiş ve belki de ölmüş olacaktım.’’ (Erkam Emre, ‘‘Hayattan vazgeçmek ne kadar kolay?’’).
Hamide Y., erkek arkadaşından ayrıldıktan sonra bunalıma girdi ve intihara teşebbüs etti: ‘‘Her şey bir anlık bunalımdı. Allah’ın mucizesi işte. O yükseklikten atlayıp nasıl kurtuldum ben de bilmiyorum. Şimdi düşününce başka birisi için kendi canına kıymaya gerçekten değmezmiş.’’ (Erkam Emre, ‘‘Hayattan vazgeçmek ne kadar kolay?’’).
Japonlara özgü intihar olan Harakirinin tarihi, VIII. yüzyıla kadar uzanır. Harakirinin yapılmasının sebepleri şunlar:
● Yapılmakta olan işteki sorumluluk ve pişmanlık.
● Kendisinden önce ölen efendiyi izlemek.
● Esir düşme utancından kurtulmak.
Kur’an, Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyi yasak ve haram kılmıştır: “Allah’ın desteğinden/rahmetinden umut kesmeyin!” (Yusuf [12] 87; Zümer [39] 53).
İslam’a Göre İntihar
İslam inancına göre vücudumuz bizim değil, Allah’ın bir emanetidir. Kendini öldürmek emanete hıyanet etmek anlamına gelir. Bu sebeple İslâm dini, değil insanın kendini yok etmesine, bir organını kesmesine veya zarar vermesine bile müsaade etmez (Dr. Muhsin Toprak, ‘‘Bunalım ve İntiharı Önlemede Dinin Rolü.’’).
‘‘Kur’an’ın birçok yerinde bu hayatın bir sınav olduğu ve insanların çeşitli olaylarla, bolluklarla sıkıntılarla deneneceği belirtilir. Herkes hâline uygun biçimde denenir. Allah kimini bollukla, kimini darlıkla, kimini çocuklarla, eşlerle, kimini çocuksuzlukla dener. En büyük sıkıntıları peygamberler çekmişler. Onlar dahi denenmişlerdir. Ölümle her şey bitse, ruh da beden gibi yok olup gitse belki intihar çözüm olabilir. Ama ölüm, ruh için son değil. İntihar eden kişi Allah’ın sınavına başkaldırmış olur.” (Prof.Dr. Süleyman Ateş).
Rasulullah cenaze namazı kılmadan önce “Nasıl öldü?” diye sorardı. “İntihar etti” denilenlerin cenaze namazını kılmaz, fakat sahabilerin kılmasını yasaklamazdı (Hadis, Müslim, Cenaiz 37, 107; Nesai, Cenaiz 68; Tirmizi 1068).
Unutulmamalıdır ki birçok kez, intihar etti denilen durumlarda olayın cinayet veya başka bir şey olduğu ortaya çıkmaktadır (intihar süsü verilmiş cinayet). İntihar, çok büyük bir günahtır. Fakat bize düşen Rabbimizden rahmet ve bağışlama dilemektir. Sonuçta o, Yüce Allah’ın rahmetine teslim edilmiştir. Rabbimiz dilerse, onu affedebilir. Allah’tan ümit kesilmez. Hiç kimse için cennet yüzü göremez denilemez (Süleyman Kösmene, “İntihar Üzerine.”).
Yüce Allah ancak savaş meydanında (sıcak çatışmada) öldürmeye gelenleri öldürmeye izin verir (Kur’an, Bakara [2] 190. İsra [17] 33’te öldürmek için verilen izin, Bakara [2] 190’dır). İntihar eylemlerinde (istişhad) savaş ortamı yoktur. Kişi, mesela bir otobüse binip içindekilerle birlikte kendisini de havaya uçurur.
Böylelikle savaş ile hiç ilgisi olmayan birçok masum insanın ölmesine neden olur. Bu durumda kendisini öldüren kişi şehit değil, katil olur. Çünkü Kur’an şehitler hakkında “Allah yolunda öldürülen” ifadesini kullanır (Kur’an, Bakara [2] 154. İntihar eylemleri için kullanılan Tövbe [9] 101, 120 ve Enfal [8] 60’ın konu ile alakası yoktur).
Ötanazi
Ötanazi (Euthanasia), tıbben yaşama umudu olmayan insanların ölümlerini kolaylaştırmak veya ölümlerine karar vermektir.
“Hayata ne şekilde olursa olsun bizim son verme hakkımız yoktur. Onun için beklemek gerekir. Din, ötanaziye izin vermez. Orada da beklemek lazım… Bu, hayata ilke olarak saygının bir ifadesidir…” (Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk).
Komadaki Adam 19 Yıl Sonra Uyandı
ABD’nin Arkansas Eyaletine bağlı Big Flat kasabasında yaşayan Terry Wallis, 1984 yılında bir trafik kazası geçirerek komaya girdi. Wallis, 19 yıl sonra komadan çıktı. Hayatından umut kesilen Wallis’i, her gün hastanede ziyaret edip onunla konuşan annesinin sevgisinin hayata döndürdüğüne inanılıyor (Radikal Gzt., “19 Yıl Sonra Komadan Çıkış,” 15 Temmuz 2004).
Bitkisel Hayattaki Hasta Ağrım Yok Mesajı Verdi
Kanada’da geçirdiği araba kazasında ağır yaralanan ve 10 yıldan uzun süredir bitkisel hayatta bulunan Scott Routley, doktorlarıyla iletişim kurmayı başardı. Kendisine yöneltilen sorulara evet veya hayır olarak cevap veren Routley, doktorlarına hiçbir yerinin ağrımadığını söyledi.
Dahası, nerede ve kim olduğunun bile tamamen farkındaydı. Kazadan sonra kız kardeşinin bir kız çocuğu dünyaya getirdiğini de bilen Kanadalı hastanın yeni anıları bile hafızasına kaydettiği ortaya çıktı (AA, ‘‘10 yıldır bitkisel hayattaydı, konuştu: Ağrım yok,’’ 14.11.2012).
Rasulullah şöyle buyurdu: “Hiçbiriniz ölmeyi istemesin. Zira ölmeyi isteyen kimse eğer iyi biriyse, belki daha çok hayır ve iyilik yapar. Şayet kötü biriyse, olabilir ki istiğfar edip tövbe ederek Allah’ın rızasını kazanmaya çalışır.” (Hadis, Buhari, Temenni 6; Müslim, Zikir 10).
Geldik, Gideceğiz!
Dünyaya gelmek bize bağlı olmasa da giderken nasıl gittiğimiz az çok bize bağlıdır. Hayat her şeye rağmen yaşanmaya değerdir. Hayatı bize veren, onu alacak olandır. Önemli olan Yüce Allah’ın isteği, rızası doğrultusunda yaşamaya çaba göstermektir.
Kaynakça
Fikret Karaman, “Ülkemizdeki Sosyal Değişim Sürecinde İntihar Olaylarının Boyutu,” Kutlu Doğum 2002: Çağımızda Sosyal Değişme ve İslâm, 2007, s. 123-130.
Hayati Hökelekli, “İntihar,” Diyanet İslam Ansikl., XXII, 351-353.
Leslie Mc Cullough, ‘‘İntihar Sebepleri Nedir? ve Ona Nasıl Engel Olunur?,’’ çev. Hüseyin Peker, Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Derg., 1987, sayı: 2, s. 105-115.
Nihat Kaya, “İnsanda İntihar Davranışı,” Yeni Bizim Aile Derg., Ekim 1998, sayı: 105, s. 11.
Süleyman Ateş, “İntihar Eylemi Cinayettir,” Vatan Gzt., 14 Haziran 2007.
Süleyman Kösmene, “İntihar Üzerine,” Yeni Asya Gzt., 30 Kasım 2006.
Şenol Korkut, Gençlik Sorunları ve İntihar, Diyanet İşleri Başkanlığı Yay., Ankara Ağustos 2008.
Yaşar Yiğit, “İslam Ceza Hukuku Açısından Ötanazi,” İslami Araştırmalar Derg., 2003, c. 16, sayı 3.