Bir yandan sinirli ve agresif olarak tanınır, diğer yandan şarkılarındaki duygu yükü ile herkesi ‘bam teli’nden yakalar. Aynı sahneyi paylaştığı konserde hoparlörün sesini kıstıran ‘Iggy Pop’un kapısını tekmeleyip, küfürleşecek kadar agresif olan Mazhar Alanson yakın çevresinde, “haksızlığa, yanlışlığa karşı mücadele eden” biri olarak bilinir. Aslında onun, o ünlü şapkası altındaki kimlik, bilinen “asi rock’çı, muzip, marjinal” özelliklerinden çok daha zengin ve önemli farklılıkları da barındırıyor. Nitekim onlardan biri, yazdığı kitapta ortaya çıktı. Geçtiğimiz günlerde satışa sunulan ‘Mazhar Olmak’ adlı anı kitabında, pek çok kez gittiği umre ziyaretlerinden birinde yaşadıklarını şöyle yazıya döktü: “Efendimiz üstünden indikten sonra kütük ağlamış. İçimden ‘Ulan Mazhar, kütük bile ağlamış, senin şu haline bak’ bir ağla bir ağla. Neyse ki, zaten orada insanların gözleri kan çanağı. Baktım ki, inciden damlalar düştü yere.” İstanbul sosyetesine mensup eşi Biricik Alanson’un son yerel seçimde AK Parti Beyoğlu Belediye meclis üyesi olmasının ardından muhafazakar dozunun arttığı söylense de Mazhar Alanson’un tasavvufla ilişkisi yeni değil. 80’li yıllarda yazdığı Sufi, Buselik makamı gibi şarkılarının ardından, Mekke’de Hazreti Muhammed’i düşünerek yazdığını söylediği “Yandım Yandım” şarkısının üzerinden de neredeyse 10 yıl geçti. Cem Yılmaz ile birlikte Hindistan’a gittiğinde Hindu, Fuat Güner’le gittiği Çin gezisinden sonra da Budizm’le ilgilendiği söylense de o hep İslam’dan başka din aramadığını gösterdi. Bir röportajında inancının ölçüsüyle ilgili şu cevabı verdi: “Bir sanatçı olarak oradan da geçtim, meyhaneden de geçtim, birkaç da şarkı yazdım hepsi bu.”
ÖNCE FUAT GELDİ SONRA ÖZKAN
Şarkıları, yaptıkları, söyledikleriyle de her zaman ilgi odağı olan Mazhar Alanson’un müziğe ilgisi yarıda bıraktığı Kadıköy Maarif Koleji’nde okurken başladı. 16 yaşında tanıştığı Fuat Güner ile 1966’da Kaygısızlar adlı grubu kurdu. Yabancı şarkıları yorumlayarak başladığı müzik hayatına Türkçe sözler yazarak devam etti. Bir dönem tiyatroculuk yaptı. Mazhar-Fuat ikilisi, İpucu Beşlisi gibi gruplardan sonra ortaya çıkan Mazhar-Fuat- Özkan Grubu’yla 1984 yılında ‘Ele Güne Karşı’ adlı albümüyle satış rekorları kırdı.
14’üncü Oldu
MFÖ Grubu ile 1985 yılında Eurovision’da ülkemizi temsil etti. ‘Didai didai dai’ şarkısıyla 14., 1988’de katıldıkları yarışmada ise 15. olmuşlardı. Bu derece, Turgut Özal’ın ‘Artık Eurovision’un tarafsız olmadığını öğrenmiş olduk’ açıklaması yapmasına yol açtı. MFÖ’nün neredeyse her şarkısında imzası olan Mazhar Alanson, önemli besteler yaptı.
Kaynak: Habertürk Gzt., 1 Ocak 2010.