Gelenekçi hocalar bu ayetteki hakemliğin Buhari ve Müslim ile, yani Muhammed’e (as) nispet edilen rivayetler (hadisler) ile olması gerektiğini iddia ederler. Oysaki Kur’an’ın bütünlüğüne baktığımızda bunun doğru olmadığı kolayca görülür.
Kur’an’a göre dinde hakem yalnızca Allah’tır. O’nun hükümleri de Kur’an’dadır. Rasulullah hakemliği öyle iddia edildiği gibi kendi bilgisi veya rivayetler vs. ile değil Kur’an ile yapmak zorundaydı. Rasulullah’ın Kur’an’la ortaya koyduğu hakemlik, zaten Allah’ın hakemliğidir. Çünkü elçinin hükmü, onu gönderenin hükmüdür. Zaten elçi, kendisine emanet edilen mesajda herhangi bir eksiltme veya ilave yapamaz. Dolayısıyla elçi hakemliğini yalnızca Kur’an ile yapmak zorundaydı.
Son olarak bu ifadelerin Kur’an’daki dayanaklarını görelim: