İcma, “Mü’minlerin Yolu” mu Demektir?
“Doğru yol kendisi için apaçık belli olduktan sonra kim bu elçiden ayrılır ve Mü’minlerin yolundan başka yola girerse onu, saptığı yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. O ne kötü bir yerdir.” (Nisa [4] 115).
İcma: Nebimizin ın vefatından sonra müçtehit-lerin dini bir konuda fikir birliği etmeleri. Bu alınan karar bütün ümmet için son saate kadar bağlayıcı olacak ve hiç kimse buna karşı gelemeyecek.
Anlatıldığına göre İmam Şafii, icmanın delilini bulmak için Kur’an’ı 200 kez hatmetmiş. Ancak 200. kezde Nisa [4] 115’i bulabilmiş. Oysaki görüldüğü gibi bu ayetin icma ile alakası yok!
“Mü’minlerin yolu”na uymak, alimlerin fikir birliği ettiği yorumlara (icma), atalara, müçtehitlere ya da mezheplere uymak değildir. Kur’an’ın bütünlüğüne bakıldığı zaman (Hud [11] 1-2) “Mü’minlerin yolu,” Yüce Allah’ın emrettiği ve onun rasullerinin tebliğ ettikleri dosdoğru yoldur.
“Şüphesiz bu, benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun, başka yollara uymayın…” (Enam [6] 153).
“De ki: “Benim yolum budur…” (Yusuf [12] 108).
“Rabbinizden size indirilene uyun…” (Araf [7] 3).
“…Bugün dininizi tamamladım.” (Maide [5] 3).
“Allah kendi hükmüne kimseyi ortak etmez.” (Kehf [18] 26).
Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır ve Dr. Fatih Orum’a teşekkürler.