Namazların Birleştirilmesi (Cem Edilmesi)
Namazların birleştirilmesi (cem edilmesi) iki namazın, birincisinin veya ikincisinin bölümünde, birlikte kılınmasına denilir. Söz konusu namazlar öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namazlarıdır. Bunların dışındaki namaz vakitlerinde birleştirme olmaz. Çünkü yatsı namazının sonu ile sabah namazının başlangıcı ve sonu bellidir.
Kur’an’da öğle ile ikindinin ve akşam ile yatsının birlikte kılınabileceğine dair engel bir hüküm yoktur. Çünkü Kur’an’da öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namazlarının vakitleri birbirinden kesin çizgilerle ayrılmamıştır. Bu ifadeyi ayetleri inceleyerek görelim:
Öğle Namazı
Öğle Namazının başlangıcı bellidir, ama bitişi belli değildir:
“Namazı, güneşin zevalinden/sarkmasından (batı tarafına yönelmesinden) … hakkını vererek kıl…” (İsra [17] 78. Ayrıca bkz. Rum [30] 18).
İkindi Namazı
İkindi Namazının sonu bellidir, ama başlangıcı belli değildir:
“… Güneş doğmadan önce ve batmadan önce… her şeyi güzel yaptığından dolayı Rabbini hamd ile an/ibadet et.” (Kaf [50] 39. Ayrıca bkz. Taha [20] 130).
Akşam Namazı
Akşam Namazının başlangıcı bellidir, ama bitişi belli değildir:
“Akşama girdiğinizde ve sabaha çıkarken Allah’ı anın/ibadet edin…” (Rum [30] 17).
Yatsı Namazı
Yatsı namazının sonu bellidir ama başlangıcı belli değildir.
“Namazı, güneşin zevalinden (batı tarafına yönelmesinden) gecenin karanlığının bastırmasına kadar غَسَقِ الَّيْلِ bir de kızıl (şafak) ışıklarının kümeleştiği (toplaştığı) sırada hakkını kıl. Kızıl ışıklardaki kümeleşme gözle görülür.” (İsra [17] 78). (Yatsı namazının sonu, “gecenin karanlığı bastırıncaya kadar” olan kısımdır. O da, hava tamamen karardığındadır. Yani yatsı namazının vakti, sabah namazının başlangıcına kadar sürmez).
Geleneksel açıklamalara göre namazlar ancak yolculuk, yağmur, çamur, hastalık, ihtiyaç, soğuk vb. durumlarda birleştirilebilir. Rasulullah’ın öğle ile ikindiyi ve akşam ile yatsıyı yolculukta birleştirdiğine dair rivayetler vardır (Buhari, Taksirus-Salah 13, 14, 16; Müslim, Salatül-müsafirin, bab 5, hadis no, 46,47 (704). Fakat Rasulullah’ın yolculuk veya korku olmadığı halde birleştirdiğine dair elimizde bilgiler de vardır (Buharî, mevâkît, 12; Müslim, Salatul-müsafirin 6 (49, 50, 54, 55, 56, 57, 58 (705). Rivayete baktığımızda Rasulullah’ın bunu, ümmetinden kimseye sıkıntı vermemek için yaptığı ifade edilir (Müslim, Salatul-Müsafirin 6, hadis no 50-(705).
Namazların nasıl birleştirileceğine dair konuya gelince, namazlar birincisinin veya ikincisinin vaktinde birlikte kılınabilir. Buna cem-i takdim ve cem-i tehir denilir. Cem-i takdim (öne almak) öğle ile ikindinin öğle namazı vaktinde, akşam ile yatsının akşam namazı vaktinde; cem-i tehir ise öğle ile ikindinin ikindi namazı vaktinde, akşam ile yatsının da yatsı namazı vaktinde kılınmasıdır.
Sonuç olarak denilebilir ki, belli namazların birleştirilmesine (cem edilmelerine) Kur’an açısından bir engel yoktur. Rivayetlere baktığımızda da Rasulullah’ın hiçbir zaruret olmamasına rağmen adı geçen namazları birleştirdiğini görebiliriz. Dolayısıyla iki namazı birlikte kılıp kılmayacağına kişi kendi vicdanını dinleyerek karar vermelidir. Elbette normal şartlarda namazların ayrı ayrı kılınması daha iyidir. Sözü edilen namazlar ayrı ayrı kılınabileceği gibi birlikte de kılınabilir. Ama örneğin sıkışık zamanlarda, ev dışındayken, hava soğuk iken, uzun süren sınavlar, ameliyatlar vb. durumlarda namazların birleştirilerek kılınması büyük bir kolaylık olmaktadır.
Kaynakça:
Prof. Dr. Abdulaziz BAYINDIR, “Seferilik ve Namazların Birleştirilmesi,” suleymaniyevakfi.org
“Namazlar cem edilmek (birleştirilmek) suretiyle kılınabilir mi?” kurul.diyanet.gov.tr