Rüya ve Din
Rüya günlük hayatımızda çok önemli bir yer tutar. Bir gün içerisinde toplam 2 saat rüya görürüz. Rüyanın, uyku kalitesini arttıran bir özelliği vardır. Tam bilinmese de içsel hesaplaşmalar, kendimizle ilgili bazı sorgulamalar, belleğin daha iyi yerleşmesi gibi birçok faktörü de olabilir. Bazen rüyalarda keşifler de müzik notaları da ortaya çıkmaktadır. Beyin, uyku sırasında, özellikle de rüya sırasında, uyanıkken gibi çalışır, bilgiyi işler.
Kadın ve Erkeklerin Rüyası Farklı
Bazı çalışmalarda, tek bir rüya anlatıldığında %70 oranında rüya görenin cinsiyeti tespit edilebiliyor. Çünkü içerikler çok basit. Erkekler genellikle saldırgan, öfke ya da toplumsal sorunlarla ilgili rüyalar görür. Kadınlar genellikle kişisel, sosyal ilişkiler içeren rüyalar görürler (Prof. Dr. Sultan Tarlacı [Nörolog]).
Vahiy ve Rüya
Kur’an’da rüya 6 yerde, olumlu anlamda kullanılır. Peygamberlerin rüya esnasında vahiy aldıklarına dair bir bilgi Kur’an’da olmamasına karşın dini literatürde olduğu iddia edilir. Hatta Rasulullah’ın ilk vahyini 6 ay boyunca rüyada aldığı, yani bir anlamda vahye hazırlandığı da ifade edilir.
Rasulullah’ın Bir Rüyası
Rasulullah, Hudeybiye Barış Anlaşması öncesinde, rüyasında Mekke’ye girdiklerini görüp bunu ashabına anlatmış. Fakat anlaşmayı yaptıkları halde Mekke’ye giremeden döndükleri için bu durum, sahabiler arasında rahatsızlıklara yol açmıştır. Rasulullah’ın rüyası, bir sene sonra gerçekleşmiştir.
Rahmani-Şeytani-Nefsani Rüyalar
Rahmani rüya (saf, anlaşılır, düzgün), Allah’ın kullarına bazı şeyleri müjdelemesi, işaret ve alametler göstermesi; şeytani rüyalar (karmakarışık) şeytanın bazı vesveselerle korkularla insanlar üzerinde etki oluşturmaya çalışması; nefsani rüyalar ise biraz da bilinçaltımıza gömdüğümüz günlük hayat içerisinde yaşadığımız (cinsiyet, şiddet) olayların rüyalarda açığa çıkmasıdır.
Dini açıdan, kişisel bir tecrübe olan rüyalardan mutlak bir sonuç çıkarmak, bir genelleme yapmak, ‘falan kişinin her gördüğü rüya çıkar’ şeklinde bir kehanete bağlamak doğru değildir!
Kehanet/Öngörü Rüyaları
İnsanlar, kendilerinin ve başkalarının başına gelebilecek tehlikeleri önceden sezebilirler. Bu, rüyalarda daha çok ortaya çıkar. Çünkü sezgilerimizi, günlük mantığımızla, beynimizin üst tabakasıyla zaten günlük yaşamda örtüyoruz. Fakat uyku sırasında bu baskılanma ortadan kalktığı için, değişik bir bilinç hali sağlanıp önceden bilmelerin %80’i rüyada ortaya çıkmaktadır. Carl Gustav Jung ve Sigmund Freud, kehanet rüyaları kabul ederler.
Kehanet rüyaları genellikle sabah saat 4-6 arasında (kuşluk vakti) ortaya çıkar. O sırada melatonin, yani uyku hormonu, en yüksek seviyededir. Kehanet rüyaları çok canlı ve unutulmaz rüyalardır (Prof. Dr. Sultan Tarlacı).
Rüyayı Etkileyen Etkenler
Eğer uyuduğunuz ortam çok soğuksa, üzerinize kar yağdığını veya kendinizi kutuplarda görebilirsiniz. Açlık-tokluk ve fizyolojik durum ile ilgili yapılan bir çalışma için insanlar bir gün boyunca aç ve susuz bırakılmış ve onlara uykuya dalmadan önce tuzlu yemek verilmiş. Tam rüyalarının ortalarında uyandırıldıklarında, üçte birisinin su ve susuzlukla ilgili rüya gördükleri tespit edilmiş.
Bebek ve Görme Engellilerin Rüyası
Rüyayı gören merkezler 5-7 yaşında olgunlaştığı için daha küçük yaştakilerin rüya gördükleri sanılmıyor. Yine doğuştan görme engelli olan kişiler görsel rüya görmüyorlar. Onların rüyaları daha çok diğer duyularla ilgilidir (tatma, dokunma, işitme, koklama). Yine 5 yaşından önce görme engelli olanlar da görsel rüya görmüyorlar.
Yusuf Nebi’nin Rüyası
Yusuf Nebi 11 gezegen, Güneş ve Ay’ı kendisine secde ederken, tâbi olurken görür. Rüyasını da babası Yakup Nebi’ye anlatır. Babası ona, rüyasını kardeşlerine anlatmamasını, çünkü onların kendisine kötülük yapma ihtimali olduğundan bahseder. Muhtemeldir ki onun babası da rüya tabiri bilgisine sahipti. Gerçekten de kardeşleri onu kuyuya atarak kötülük yaparlar.
Yusuf Nebi daha sonra kuyudan alınıp Mısır’a bir aileye satılır. Evin hanımı onu zinaya davet eder ama o bu teklife karşı çıkar. Bunun üzerine hapse atılır ve orada iki kişinin rüyasını tabir eder. Bunlardan birisi kendisini şarap sıkarken, diğeri de başında ekmek taşırken görür. Yusuf Nebi önce tebliğ eder, ardından birinci adama, ‘Sen Krala tekrar şarap sunacaksın, çıkınca efendine beni an’ der. Diğerine de, ‘Sen de asılacaksın, kuşlar başından yiyecek’ şeklinde rüyalarını tabir eder.
Birinci adam hapisten çıktıktan sonra Yusuf Nebi’ye verdiği sözü unutur. Bir süre sonra bu sefer de kral bir rüya görür ve tabirini kâhinlere sorar. Kâhinler ise, ‘Bu gördüğünüz rüyalar karmakarışık rüyalardır (Adğasu ahlam), biz bunları yorumlama kudretine sahip değiliz’ derler. Tam o sırada Yusuf Nebi’nin zindan arkadaşı onu hatırlar. Kraldan izin isteyip zindana döner ve rüyayı anlatır.
Kralın gördüğü rüyada yedi semiz inek ve yedi cılız inek, yedi yeşil ve yedi de kurumuş başak vardır. Bunların anlamını sorar. Yusuf Nebi şöyle tabir eder: Yedi yıl bolluk olacak, ihtiyacınız dışındakileri depolayın. Yedi yıl sonra da kıtlık olacak. Sonra bir yıl gelecek, o kadar yağmur yağacak ki insanlar meyvelerin suyunu sıkacak. Bu yorum krala aktarılınca bu tabiri yapanın hemen huzuruna getirilmesini emreder.
Yusuf Nebi’ye zina iftirasını yapan kadın da çağrılır. Parmaklarını kesen kadınların dertleri neydi, diye sorulur ve kadın suçunu itiraf eder. Daha sonra kral Yusuf Nebi’yi Mısır’a maliye bakanı olarak tayin eder. Kralın rüyası gerçekleşir. Kıtlıktan dolayı Yusuf Nebi’nin Filistin’deki kardeşleri Mısır’a erzak almaya gelirler. Yusuf Nebi kardeşlerini tanısa da onlar onu tanıyamazlar.
Yakup Nebi, oğluna hasretinden iyice gamlanır, artık gözleri görmez ve Yusuf’u sürekli olarak anar. Çocukları ise, ‘Sen iyice ihtiyarladın. Çünkü Yusuf öldü!’ derler. Yakup Nebi de muhtemelen o rüyanın sonuçlanacağını bildiği için hep ümit içerisindedir. Yusuf Nebi, yaşadığının delili olarak babasına gömleğini gönderir ve sonra Yakup Nebi’nin gözleri açılır. Babası sonra şöyle der: ‘Ben size dememiş miydim, Allah’ın izniyle ben sizin bilmediklerinizi bilirim!’ (Doç. Dr. Emre Dorman [İlahiyat]).
Rüya Tabiri
Kur’an ve Tevrat’ta Yusuf Nebi’nin rüyaların yorumunun ilmi öğretildiği ifade edilir. Dolayısıyla rüyaların yorumlaması diye bir şey vardır. Kâhinler, kralların gördükleri rüyaları yorumlamışlardır. Eski Türklerde görülen rüya üzerine savaşa çıkılıp çıkılmayacağı, kimin taç giyeceği kararı verilir hale gelmişti. Tarih boyunca kâhin ve rüya yorumcuların çoğu kadındır, çünkü kadınların sezgileri erkeklere göre daha güçlüdür.
Rüyayı oluşturan birçok dinamik vardır. Mesela kişinin çocukluğunun nasıl geçtiği, bilinçaltında neler olduğu, hangi ortamlarda yaşadığı, toplumsal öğrenmişlikler vs. evrensel rüya sembolleri olabilir ama rüyanın en iyi yorumunu, kişinin kendisi yapabilir. Kişinin rüyalarını, sembolleri başkasının yorumlaması iyidir, ama esas yorumu kişinin kendisindedir. Dolayısıyla rüya kitaplarına bakıp gördüğü rüyayı anlamaya çalışmak çok mantıklı değildir. Çünkü rüyalar kişiye özeldir.
Rüyada Rasulullah’ı Görmek
Literatürde, birisinin Rasulullah’ı rüyada gördüğüne inanıyorsa, mutlaka onu görmüştür şeklinde bir bilgi vardır (Buhari, Tabir 10; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, Beyrut bty., III, 55). Ama Kur’an’da bu bilginin bir temeli yoktur.
Kelam bilginlerinin genel kanaatine göre rüya kesin bilgi vasıtası değildir. Dolayısıyla rüyada Rasulullah’ı görerek ondan talimat aldığını söyleyenlere itibar edilmez (Prof. Dr. İlyas Çelebi, “Rüya,” Diyanet İslam Ansiklopedisi, c. 35, s. 307).
Zaten bir insan, Rasulullah’ı gördüğünden nasıl emin olabilir ki? Bu, çok suiistimal edilen bir durumdur. Hatta bazı insanlar Allah’ı gördüğünü bile iddia etmektedirler! Tasavvufi bir oluşumun başında olan birisi eğer iyi niyetli değilse gaipten, mana aleminden haberler aldığını, Allah ile, Rasulullah ile görüştüğünü iddia edebilir. Hatta Rasulullah’ın o gruptan bazı kişilerle ilgili bir şeyler söylediğini ifade edebilir. Mesela, o kişi müridini çağırır ve der ki: ‘Bana gaipten haber geldi. Eşini boşayıp bana nikahlayacaksın! Senin imtihanın bu!’
Veya ‘Sen falanca yerdeki mülkünü bize vakfedeceksin! Allah seni bununla şereflendirdi’ der. Dolayısıyla rüya, çok suiistimale açık, insanların çok dikkatli olması gereken bir şeydir. Çünkü hiç kimsenin rüyası, peygamberlerin gördükleri rüyalar gibi değerlendirilemez, Yusuf Nebi’nin yorumladığı gibi yorumlanamaz. Ama rüyada insanlara bazı işaretler rüyalarda gösteriliyor olabilir. Allah bazı insanlara dış dünyada da işaretler gösterir. Mesela birisiyle veya kazara karşılaşırsınız, hayatınızda bazı şeyler değişir. O insan size bir işaret olmuş olabilir.
Bundan dolayı rüyaları toptan reddetmek veya toptan kabul etmek çok anlamlı bir şey değildir. Rüyada olumlu veya olumsuz bir şey de görsek oradan kendi hayatımızı düzene sokmaya yönelik olumlu bir şey çıkarmak bizim lehimize olan bir şeydir. Mesela cehennemde yandığını gören birisi, hayatını gözden geçirmelidir. Ama buradan mutlak, kesin bir hüküm çıkarmak mümkün değildir. Kur’ani bir bakış açısıyla rüyadaki görsellerden hareketle amel etmek mümkün değildir.
Rüya ve Vesvese
Kişi kral, din bilgini ya da sıradan bir insan da olsa rüyasından mutlaka anlamlı bir bilgi çıkarması mümkün değildir. ‘Hiçbir Elçi yoktur ki, şeytan onun hayal dünyasına, dileğine bir şeyler karıştırmaya çalışmamış olsun. Allah şeytandan geleni def eder.’ (Kur’an, Hac 52). Şeytan nebi/rasullere (peygamberlere) dahi böyle musallat olmaya çalışıyorken normal insanlara neler yapabileceğini artık siz düşünün (Ben Allah’ı, peygamberi görüyorum, bana gayb aleminden bilgiler geliyor…).
Rüyada Ölmüş Birisini Görmek
‘Ölüler rüyamıza girip bize mesaj verebilir mi?’ Ölmüş birisinin tekrardan yeryüzüne dönmesi mümkün değildir. Ama kişi rüyasında bir şey görüp onu yakını olarak algılayabilir ya da onunla birlikte yaşadıkları bir anıyı hatırladığından dolayı onu o yakınına özlemi olarak yorumlayabilir. Veya yakınını gördüğü için, acaba beni çok mu özlüyor, acaba ben de onun yanına mı gideceğim şeklinde yorumlayabilir (Doç. Dr. Emre Dorman).
‘Rüyaları Anlatmayın’
Genelde rüyaları, özellikle de kötü rüyaları anlatmayın denilir. Bu bilgi Yahudi kaynaklarında vardır. Yahudilikte anlatılmamış rüyalar, okunmamış mektuplar olarak değerlendirilir. Eğer kötü bir rüya gördüyseniz, bunu kimseye anlatmaz ve yorumlatmazsanız, o rüyanın gerçekleşmeyeceğine inanılır. Kötü rüya ‘aman başımıza gelmesin’ diye anlatılmaz (Doç. Dr. Emre Dorman).
İstihare
İstihare الاستخارة yapılması düşünülen bir işin Allah katında hayırlı olan şekliyle gerçekleşmesini istemektir. Bunun için Rasulullah, 2 rekât namaz kılıp özel bir duanın okunarak hayır talep edilmesini tavsiye etmiştir (Hadis, Tirmizi, Salat 344). Ama istihare rüyası diye bir şey yoktur. Bunu çok sonraları bazı şeyhler ortaya çıkarmışlardır.
Karabasan
Karabasan (uyku felci) toplumda %15 sıklıkta yaşanan bir durumdur. Sistem öyle kurulmuş ki, rüyada gördüğünüz koşma, yumruk atma gibi şeylerin bedene yansımaması gerekiyor. Bu nedenle normalde uyku sırasında biz zaten felç oluyoruz (solunum ve göz kaslarımız hariç). Karabasan (uyku felcinde) kişinin bilinci uyanıyor fakat beden o felçten çıkamıyor. Dolayısıyla uyandığınız zaman hareket edemiyorsunuz fakat uyanıksınız.
Uyku felcinin ilk aşaması budur, yani kendini fark etmek ve hareket edememek. Bir süre sonra buna, mesela yanınızda birisi varmış veya size doğru birisi geliyormuş, ayaktan çekiştirme hissi, tıkırtılar (konuşma sesi duyulmaz), kulakta uğultu eşlik edebiliyor. Fakat bunlar, evrensel şeyler. Bir süre sonra da göğüste bir baskı, üzerinde bir şey oturuyormuş şeklinde bir his oluşuyor (incubus).
Bu durum bir süre devam ettiğinde ve eğer kişi buna razı olup katılırsa, vücudun dışına çıkıp astral seyahat deneyimini yaşayabilir. Tabi o sırada kişi korkudan, panikten bağırmak istiyor, bağıramıyor. Burada yapılacak en iyi şey, kendini bu olayın akışına bırakıp bunun bir rüya ya da fizyolojik durum olduğunu kabul etmesi. Bu durum zaten en fazla 50 saniye sürmektedir. Ama korku süresi düşünüldüğü zaman neredeyse bitmiyor ve geçmiyor.
Tıbbi olarak bu, insanların hayatı boyunca bir kere yaşayacağı bir şeydir. Uyku felci birçok şeyden tetiklenebiliyor: Uykunun çok sık düzensiz olması, farklı ortamlarda uyumak, aşırı yorgunluk, çok kaygı, sınav dönemleri, jetlag. Çok sık olduğu zaman bunun basit tedavisi var. Fakat bunun paranormal bir şeyle bağlantısı yok (Prof.Dr. Sultan Tarlacı).
Kaynakça
Halil Apaydın, ‘‘Rüya ve Fonksiyonu,’’ Ondokuz Mayıs Üniv. İlahiyat Fak. Derg., sayı: 9, Samsun 1997, s. 265-282.
İlyas Çelebi, ‘‘Rüya,’’ Diyanet İslam Ansikl., XXXV, 306-
Selim Özarslan, “İslami Kaynaklar Işığında Rüya Konusuna Kelami Bir Bakış,” Diyanet İlmi Dergi, 2009, cilt- XLV, sayı- 4, s. 89-108
Sultan Tarlacı – Emre Dorman, ‘‘Rüyaların Gizemi,’’ Pelin Çift ile Gündem Ötesi, TRT1, 13.05.2015.
https://www.freepik.com/photos/background – Background photo created by jannoon028