Ebu Leheb bir lakıp, semboldür. Ebu Leheb öldü, Ebu Leheblik yaşıyor! Mal ve servetin hepimizi şımarttığı zamanlar vardır. İşte o zaman Ebu Leheblik damarımız kabarıyor.
Tebbet Suresi ve Ebu Leheb Sembolü
“Ebu Leheb’in elleri kurusun. Zaten kurudu. Ona ne malı fayda verdi, ne de kazandığı. O, bir alevli ateşe girecektir. Boynunda bükülmüş hurma liflerinden bir ip olduğu hâlde sırtında odun taşıyarak eşi de (o ateşe girecektir).” (Tebbet/Mesed [111] 1-5 [Diyanet Meali – Yeni]).
Ebu Leheb, Rasulullah’a: “Eğer dinini kabul edersem benim için ne var?” diye sorduğunda Peygamberimiz, “Diğer iman edenlere ne varsa senin için de o var.” cevabını verdi. Ebu Leheb: “Benim için bir ayrıcalık yok mu?” dediğinde Rasulullah: “Başka ne istiyorsun?” diye sordu. Ebu Leheb şöyle karşılık verdi: “Beni başkaları ile eşit kılan dine yazıklar olsun!” (Taberî, Câmiu’l-Beyân, XXX, 217, 336).
Ebu Leheb (ö. 624) أبو لهب müfessirlere göre eşiyle birlikte Allah Rasulü ve çağrısına karşı çıkıp nice zulmü işledikleri için Tebbet Suresi inmiş. Oysaki, Allah’ın Elçisine eziyet eden ve hakaret eden bunca insan varken neden sadece Ebu Leheb için bir sure indirilmiş olsun ki? Oysaki ayetler evrenseldir, kişilerden ziyade tüm insanlığa hitap ederler.
Ebu Leheb, ‘alev babası’ demektir. Ebu Leheb, bir kişinin gerçek ismi değil, bir lakaptır. Ebu Leheb, asıl adı Abdüluzza olan (Ebu Utbe Abdül‘uzzâ ibn Abdilmuttalib ibn Hâşim), Peygamberimizin amcalarından birisidir. Oğlundan dolayı ona Ebu Utbe da denilirdi. Ama onun Leheb adında bir oğlu yoktu.
Ebu Leheb ve aynı şekilde Kur’an’da adı geçmeyen eşi Ümmü Cemil (Erva binti Harb ibn Ümeyye), sıfatları ve yaptıkları ile sembolleşmektedirler. Asıl adı Abdüluzza olan Ebu Leheb’in isminden ziyade sıfatının yani künyesinin kullanılması, onu sembolleştiren en büyük özelliktir.
Ebu Leheb, bir lakaptır. Gerek Kur’an gelmeden önce öfkelendiği zaman yanakları kızardığı için ona duyulan hayranlıktan dolayı ve gerekse –surede belirtildiği gibi– ateşe girecekleri temsil ettiğinden bu lakap kendisine verilmiştir. O şahsi düşmanlığı din düşmanlığına dönüşmüş kaprisli bir din düşmanı olarak Hz. Peygamber’e ve ilk Müslümanlara eziyet eden, onlara her türlü yalan ve iftirayı reva gören biridir.
Sureye göre eşi de onun bu fiillerindeki en büyük yardımcısıdır. O da bu tür düşmanlıkları tahrik ve teşvik eden, maddi ve manevi destekleyenleri sembolize etmektedir. Öyleyse bu sure bütünüyle ele alındığında, çoktan ölmüş, kemikleri bile kalmamış Abdüluzza ve eşi Ümmü Cemil’i değil, aynı zamanda onlarla sembolize edilmiş her devrin benzer sıfatlı insanlarının ve yardımcılarının akıbetlerini anlatmaktadır (Prof. Dr. İsmail Yakıt, Kur’an’ı Anlamak, 203).
‘Tebbet’ fiili Arapçada yok olmayı, helak olmayı, kahrolmayı ve kurumayı ifade eden bir fiildir. Aynı ayette fiil iki defa geçmektedir.
Ebu Leheb ayet indikten sonra 10 yıl daha yaşadı ama elleri kurumadı, yani kötürüm, engelli olmadı! (Çiçek [adese] hastalığından öldü).
Ayette geçen ‘yeda’ يَدَٓا ‘iki el’ değil, ‘güç’ anlamındadır. Çünkü Kur’an’da ‘yeda,’ güç, kuvvet, düzen, el, yönetim gibi anlamlarda da kullanılır. Örneğin Maide 64’te yed ve yeda kelimeleri, mecazi olarak Yüce Allah’ın cömertliğini ifade etmektedir.
‘Yeda’ یدا yani ‘iki el’ ifadesi, Ebu Leheb’in iki gücünü temsil etmektedir. Surenin 2. ayeti bu güçleri, onun malı ve kazandığı şeyler (ekonomik güc ve bunun sosyal güce dönüşmesi) olarak açıklamaktadır (http://www.istekuran.com/tebbet.html). Dolayısıyla ayetteki yeda ifadesini bir bedene ait maddi eller yerine güçler olarak çevirmek daha uygundur.
Ebu Leheb’in eşinin çok güzel bir gerdanlığı vardı. Onu satarak Hz. Muhammed’e düşmanlık için harcayacağını, putlar üzerine yemin etmişti (İbn Kesir, Tefsir, IV, 565). “Hammaletel-Hatab” hem Rasulullah’ın geçeceği yolun üzerine ona zarar vermek için odun ve diken taşıyıp atmasından dolayı odun taşıyıcılık manasında anlaşıldığı gibi (Taberi, Câmiu’l-Beyân, XXX, 338-339), laf taşıyıcılık anlamına da gelmektedir.
Bu ayetle onun, ekonomik gücüne güvenerek Hak dinle mücadelesinin karşılığında ahirette uğrayacağı alçaltıcı konum belirtilmiştir: Dünyada yaptığı eylemlerin karşılığı olarak ateşler arasında iken gerdanına, değerli taşlar yerine hurma lifinden örülmüş bir ip geçirilmek! Hak düşmanlarına yardım ve yataklık edenler de aynı sonu yaşayacaklar, onlar da yaptıkları şeylerin cinsinden cezaya çarptırılacaklardır.
Ebu Leheb Öldü, Ebu Leheblik Yaşıyor!
Kur’an isimler üzerinden değil, nitelikler üzerinden mesaj vermektedir. Ebu Leheb öldü, Ebu Leheblik yaşıyor! Çünkü herkesin içinde Ebu Leheblik vardır. Mal ve servetin hepimizi şımarttığı zamanlar vardır. İşte o zaman Ebu Leheblik damarımız kabarıyor. Hak yolunda kullanmadıktan sonra kazanılan malın ne ona ne de bize faydası olacak. Bu sure mala ve sosyal statüye güvenmemeyi öğretir. Yanlış şeye yatırım yapmamayı, Allah’a güvenmeyi öğretir (Prof. Dr. Mehmet Okuyan, Kısa Surelerin Tefsiri, I, 536).
Kaynak:
Mehmet Okuyan, Kısa Surelerin Tefsiri, 5. bsk., I, Düşün Yay., İstanbul 2012.
İsmail Yakıt, Kur’an’ı Anlamak, Ötüken Yay., İstanbul 2005.