“Ateşin Yiyeceği Kurban,” Ne Demek?
“Onlar dediler ki: Allah, bize: “Ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe, hiçbir rasule inanmamamızı emretti.” De ki: “Kuşkusuz, benden önce nice rasuller açık kanıtlarla ve sizin istediğiniz şeyi getirmişti. Eğer doğru söyleyenlerdenseniz, onları niçin öldürdünüz?” (Al-i İmran [3] 183).
Medine’de yaşayan İsrail oğullarından bazıları, hakikatleri gizlemek için bekledikleri elçinin yani Rasulullah’ın geldiğini anlayınca, onu inkâr etmek için çeşitli bahaneler uydurmaya kalkıştılar.
İnsanlar tarafından kurban olarak sunulan hayvanların sunaktaki etlerini gökten gelen bir ateşin küle çevirmesi olayı Tevrat’ta birçok nebi için anlatılır:
“Harun günah, yakmalık, esenlik sunularını sunduktan sonra ellerini halka doğru uzatarak onları kutsadı ve aşağıya indi.
Musa’yla Harun Buluşma Çadırı’na girdiler. Dışarı çıkınca halkı kutsadılar. O zaman RAB’bin yüceliği halka göründü.
RAB bir ateş gönderdi. Ateş sunağın üzerindeki yakmalık sunuyu, yağları yakıp küle çevirdi. Bunu gören halkın tümü sevinçle haykırarak yüzüstü yere kapandı.” (Eski Ahit, Levililer, 9:22-24. Ayrıca bkz. I. Krallar, 18:36-40; Hakimler, 13:19-20, 13:19-20).
Al-i İmran [3] 183’te Medine’de yaşayan bazı Yahudilerin aynı mucizeyi Rasulullah’tan istedikleri görülmektedir. Ancak Yüce Allah’ın onlara, aynı mucizeyi gerçekleştiren nebilere geçmişte İsrail oğullarının gösterdikleri olumsuz tavrı hatırlatarak onları susturmuştur.
Kaynakça:
https://www.fetva.net/kuran-yazili-fetvalar/ali-imran-suresi-183-ayette-bahsi-gecen-atesin-yedigi-kurban-nedir.html
https://bible.art/meaning/leviticus-9%3A24