Âdem ve Havva İlk İnsanlar mı? İnsanlar Ensest ile mi Çoğaldılar?
Âdem ve eşi Tevrat ve İncil’e göre ilk insandırlar (Tevrat, Yaratılış 3:20-21; İncil, Elçilerin İşleri, 17:25). Aynı anlayış İslam kültüründe de vardır. Fakat bu anlayışın kaynağı Kur’an değil, rivayetler ve geleneksel anlayıştır. Âdem ve eşinin ilk insanlar olduğuna dair delil getirilen ayetlere tek tek bakalım.
“Ve bir zaman Rabbin meleklere, “Şüphesiz Ben, yeryüzünde bir halife yapan (cailun جَاعِلٌ ) zatım” demişti. Melekler şöyle demişlerdi, “Orada bozgunculuk yapan, kan döken birisini mi atayacaksın?…” (Bakara [2] 30).
Halife: Bir başkasının arkasından gelip onun yerine geçen.
Ayetteki cailun fiili yaratmak değil yapmak, atamak demektir. Örn. “Ey Davud! Biz seni yeryüzünde bir halife yaptık (cealnake جَعَلْنَاكَ ) …”
(Sad [38] 26). Kur’an’da yaratmak için halaka, enşee, bedee gibi fiiller kullanılır.
“Ve Allah sizi (küm كُمْ ) bir topraktan, sonra nutfeden / embriyodan oluşturdu. Sonra sizi çiftler yaptı…” (Fatır [35] 11).
Arapçada çoğul 3 ve daha fazlasıdır:
Ke ـكَ : Sen (tekil).
Küma ـكُمَا : İkiniz (iki kişi).
Küm كُمْ : Siz (üç ve daha fazla).
Dolayısıyla bu ayetten Âdem ve eşinin kast edildiğini söylemek mümkün değildir. Çünkü ayetteki siz (küm) 3 ve daha fazla kişiye yöneliktir.
“Ey insanlar! Sizi (küm) tek bir nefisten (nefsin vahidetin نَفْسٍ وَاحِدَةٍ ) oluşturan, ondan eşini oluşturan ve her ikisinden birçok erkek ve kadın türetip yayan Rabbinize karşı takvalı olun…” (Nisa [4] 1).
Nefsin vahidetin hem dişil hem de belirsizdir (nekre). Bunun Âdem olarak belirtilmesi mümkün değildir. Arapçada kelimelerin sonundaki tenvin (en-in-ün) bu kelimelerin belirsiz (nekre) olduklarını gösterir. Kelimenin önündeki belirteç (el ال ) ise kelimeyi belirli (marife) yapar. Bütün özel isimler (ister insan, ister şehir, ya da ister herhangi bir varlık ismi olsun) marife kabul edilir. Örneğin: Medresetün مَدْرَسَةٌ (bilinmeyen ve belirli olmayan) bir okul (a school). el-Medresetü اَلْمَدْرَسَةُ (bilinen ve belirli olan) bir okul (the school). Dolayısıyla nefsi vahide ile Âdem kast edilmiş olamaz. Çünkü Âdem hem eril hem de marifedir (belirlidir).
Nefsin vahidetin yani “tek nefis,” tek bir can, cevher, hücre olarak anlaşılabilir.
“Ve hiç kuşkusuz biz, sizi (küm) oluşturduk, sonra sizi biçimlendirdik, sonra da meleklere, “Âdem’e secde edin / boyun eğip teslim olun” dedik; İblis hariç onlar hemen secde ettiler; o, boyun eğip teslim olanlardan olmadı.” (Araf [7] 11).
Demek ki Âdem ile birlikte başkaları da, yani en az 3 kişi oluşturulmuş. Bu da ilk başlangıçta yalnızca 2 kişinin oluşturulmadığını göstermektedir.
“Ey insanlar! Biz sizi bir erkek (zekerin) ve bir dişiden (ünsa) oluşturduk. Birbirinizle tanışasınız diye sizi uluslar ve oymaklar yaptık. Şüphesiz ki Allah katında en değerliniz, en çok takva sahibi olanınızdır…” (Hucurat [49] 13).
Ayetteki zekerin kelimesi ile Âdem’in, ünsa ile de Havva kast edildiği iddia edilir. Oysaki bu kelimeler hem nekre (belirsiz) hem de önlerinde el ال belirteçleri yoktur. Ayetin bağlamına baktığımızda, 6. ayetten itibaren toplumsal hayat ele alındığı görülür. Zaten bu Kur’an bölümünün (necmin) bağlamında kadın ve erkeğin yaratılışı ele alınmaz.
Sonuç: Kur’an’da Âdem ve eşinin ilk insanlar olduklarına, onların çocuklarının da ensest ile çoğaldıklarına dair bir bilgi yer almaz.