Astral Seyahat Mümkün mü?
Doç. Dr. Enis Doko
(İbn Haldun Üniversitesi Öretim Üyesi)
New Age çevrelerinin yaygın bir iddiası var. O da: İnsanların belli bir eğitimden sonra astral seyahat yapabilecekleri. Peki gerçekten astral seyahat mümkün mü? Bunu yapabileceğimize dair herhangi bir veri var mı?
Astral seyahat aslında çok yeni bir kavram. Yani kadim bir iddia ya da eski bir bilgi değil. 19. yüzyılda New Age düşüncesinin öncülerinden sayabileceğimiz Teozofi Cemiyeti’nin (Theosophical Society) kurucusu Madam Blavatsky’nin ortaya attığı bir iddia. Madam Blavatsky’ye göre biz aslında 7 bedenden oluşuyoruz. Bu bedenlerden birisi astral beden ve bu astral beden, astral düzlem dediğimiz bir düzleme bizim vücudumuzun geri kalanına gümüş bir iple bağlı olarak çıkıp gezebilen bir beden olarak tanımlanıyor. Ancak Madam Blavatsky’den sonra bu tasvir isim değiştiriyor ve günümüzdeki anlamda kullanılıyor astral seyahat. Günümüzdeki anlamda ruhun ya da bilincin bedeni terk ederek uzay zamanda gezinmesine, uzay zamanda hareket etmesine verilen isim. Çoğu New Age’ci astral seyahati ruhun bedeni terk edip serbest bir şekilde dolaşması olarak tanımlayacaktır. Bazıları bunun hatta geçmiş ve geleceğe bile bedenimizi terk edip ruhumuzda hareket edebileceğimizi iddia ediyorlar. Bu tabi çok daha radikal bir iddia. Bunu hiç ele almayacağım. Bunun meditasyon aracılığıyla öğretilebileceği iddia ediliyor. En önemlisi, astral seyahat yaşadığını deneyimlediğini iddia eden çok insan var. Peki bu konuda ne söyleyebiliriz?
Birincisi, hemen şunu söylemekte fayda var: Ruhun ya da bilincin gerçek manada vücudu terk edip çevrede özgürce dolaşabileceğini gösteren hiçbir ciddi çalışma yok. Üstelik işin gerçeği bu çok kolay test edilebilecek bir iddia. Eğer mümkünse tek yapmanız gereken, yan odaya birkaç tane cisim koyulması. Meditasyona geçin ve ruhunuzla yan odaya geçin ve oradaki cisimleri söyleyin. Bunu kontrollü koşullar altında gösterebilirseniz, kolaylıkla Nobel ödülü alabilirsiniz. Neden mi? Çünkü böylesi bir ciddi çalışma çığır açacaktır. Düşünün ki fiziki bedenimizi bir yere götürmeye ihtiyaç duymadan oraya gidip görebiliyoruz, gezebiliyoruz, deneyimleyebiliyoruz. Bu bilimsel açıdan müthiş bir şey. Denizin derinliklerine inip görmediğimiz yerleri görebiliriz. Diğer gezegenlere gidebiliriz. En önemlisi de insan hayatını kurtarabiliriz. Diyelim ki deprem oldu, enkaz altında kalan insanlar var. Biz oraya bilincimizi ya da ruhumuzu sokarak enkaz altında kalan insanların yerlerini tespit edebiliriz. Yani çok müthiş uygulamaları olan bir şey bu. Eğer başarabilirsek. İstihbarat örgütleri diğer devletlerin gizli sığınaklarına veya bölgelerine girmekte kullanabilir.
Yani kısacası uygulama alanı çok geniş bir şey. Ama ne yazık ki bunu yapabileceğimizi gösteren en ufak bir deney mevcut değil. Çok sayıda insan bunu yaptıklarını iddia etmişler. Mesela Ingo Swann, astral seyahatle Jüpiter’e gittiğini iddia ediyor. Kendisine, ne gördüğünü sorduklarında tabi, dağlar, kayalar gördüğünü söylüyor. Çünkü bir gezegene gittiğiniz zaman beklentiniz bunları görmek. Ama ne yazık ki Jüpiter bir gaz devi ve onda dağlar ve kayalar yok. Astral seyahati kim bilimsel teste tabi tutsa, başarısız olmuş. Kısaca, bu sadece bir iddia ve ne zaman teste tabi tutsak çöken bir iddia.
Dolayısıyla astral seyahate inanmamız için hiçbir gerekçe yok. Peki astral seyahat yaşadığını iddia eden insanlar hakkında ne söyleyebiliriz? Özellikle meditasyon sırasında lüsid rüya dediğimiz kendimiz irademizle rüyamızı kontrol edebileceğimiz hallere girmemiz mümkün. Dolayısıyla evet. Bu insanlar gerçekten bedeni terk ettikleri deneyimini yaşıyorlar. Öyle bir deneyimi yaşamak da mümkün. Yani lüsid rüyalar ile rüyalarınızı kontrol etmeniz mümkün. Nitekim bedeninizi de ruhunuzla terk ettiğiniz birtakım rüyalar kurgulamanız mümkün. Bunlar makul rüyalar olacaktır. Özellikle evinizde dolaşırsanız bildiğiniz yerlerde dolaşırsanız zaten sizin anılarınızdan oluşacağı için bu rüya, siz gerçekten bedeninizi terk edip dolaştığınızı düşüneceksiniz. Ama bu deneyimin kendisi aslında ima ettiği şeyi söylemiyor, bu aslında sadece bir rüya. O yüzdendin ki, ciddi manada astral seyahat yaptığına inanan insanlar çok samimiler ama bu samimiyeti bilimsel teste tabi tuttukları zaman başarısız oluyorlar. Çünkü gördükleri şey gerçek bir seyahat değil. Aslında bir rüya.