“Kim … bir kişiyi öldürürse, sanki bütün insanlığı öldürmüş gibi olur.”
(Kur’an, Maide [5] 32).
Saldırı, cinayet: Her türlü saldırı, cinayet ahirette büyük cezalar gerektirecek suçlardır. Kur’an yalnızca savunma ve zulme uğrayanları kurtarmak için savaşmaya izin verir. Yine aynı şekilde Kur’an “namus cinayeti” kavramına asla izin ve onay vermez.
Her türlü ihmal, tedbirsizlik: Örneğin inşaatlara gerilecek ağlar sonucu inşaatlardan düşme sonucu ölümler ortadan kaldırılabilecekken bu tedbiri almamak. Dere yatağına ev yapmak. Fay hattı üzerine bina yapmak.
Malzemeden çalmak/kısmak: İnşaat yaparken hayati öneme sahip malzemeden çalmak, kısmak da büyük vebal doğuracaktır.
Denetim görevi yapmamak: Örneğin bir denetim firması inşaat yapılamayacak bir zemine “sağlam” raporu veriyorsa bunun sonucunda oluşacak yıkımdan da sorumludur. Bir müfettiş, sağlam olmayan bir okulu rüşvet karşılığı teslim alıyorsa bunun vebaline de katlanmalıdır. Alkollü bir sürücüyü tespit ettiği halde rüşvet karşılığı salıveren trafik görevlisi de, bundan dolayı oluşacak vebalden sorumludur. Yapı yapmaya uygun olmayan zemine ruhsat veren yetkililer de bu ölümlerden sorumludur. Bu örnekler uzun uzadıya çoğaltılabilir.
Gıda terörü: Gıdalara katılan katkı maddeleri, tarım ilaçları nedeniyle insanlar yavaş yavaş zehirleniyor, hastalanıyorsa bunları özellikle katanlar ve geliştirenler de bu vebalden nasiplerini alacaklardır.
İftira: Atılan bir iftira sonucu kişiye soruşturma açılması, mesleğinden atılması gibi sonuçlar doğurması sebebiyle bir insanın hayatı kararıyorsa, kişi bunalıma düşüp intihar bile ediyorsa, bunda elbette bu yalanı atan ve yayanın da vebali vardır. Bu tür iftiraları özellikle sosyal medya üzerinden geniş kitlelere atmak, vebali daha da artıracaktır.