Allah Kur’an’da Meryem’leri mi Karıştırmış?!
“Ey Harun’un kız kardeşi اُخْتَ هٰرُونَ ! Senin baban kötü birisi değildi; annen de iffetsiz değildi.” (Meryem [19] 28).
İddiaya göre Allah Kur’an’da İsa Nebi’nin annesi Meryem ile Musa ve Harun Nebi’lerin kız kardeşi olan Meryem’i (Miryam) birbirine karıştırmış. Çünkü bu iki Meryem arasında yüzlerce yıl fark vardır. Dolayısıyla bu bir hatadır.
Bu iddianın cevaplanmasında kardeş kelimesinin anlamının çok büyük bir önemi vardır. E-H-V kökünden gelen Ah أَخٌ kelimesi kardeş (Uht أُخْتٌ kız kardeş) aynı anne babadan veya babası aynı olan ya da süt emmede başkasına ortak olan kişi demektir. Fakat bu kelime mecaz yoluyla kabile, din, sanat, uygulama, sevgi veya diğer ilişkilerde ortak olan tüm kişiler için de kullanılır.[1] Bu kökten türeyen kelimeler Kur’an’da biyolojik kardeşlik,[2] bazı ayetlerde din kardeşliği,[3] bazılarında fikirdaşlık, taraftarlık,[4] bazılarında ise soydaşlık[5] anlamına gelmektedir.[6] Kur’an da kardeş kelimesi her zaman biyolojik kardeş anlamında kullanılmaz.
Arapça ve İbranice gibi Sami (Ortadoğu) dillerinde kız kardeş ve oğul gibi ifadeler sadece biyolojik olanlar için değil, aynı soydan gelen kişiler için de kullanılır. Bundan dolayı bir kişiyi birisi ile nispet ederek anmak, ona saygı ve hürmet ifadesi anlamına gelir. İşte Meryem Validemizin “Harun’un kız kardeşi” şeklinde zikredilmesi de ailenin geçmişte yaşamış büyük isimlerine nispet edilerek anma geleneğinin bir örneğidir. Bunun İncil’deki örneklerine baktığımızda Meryem Validemizin teyzesi olan Zekeriya Nebi’nin eşi Elizabeth’in, “Harun’un kızlarından birisi” olarak anıldığını görebiliriz (İncil, Luka 1:5). Bu nispet etmenin erkekler için de yapıldığını görmek mümkündür. İncil’de İsa Nebi’ye “İbrahim oğlu, Davut oğlu İsa Mesih” diye hitap edilir (İncil, Matta 1:1).[7] Hatta iki görme engelli erkek İsa Nebi’ye “Davut oğlu, halimize acı” diye feryat etmişlerdi (İncil, Matta 9:27).
Meryem Validemiz için Yahudiler tarafından söylenmiş olan “Harun’un kız kardeşi” sözünden maksat, Meryem Validemizin o aileden gelmiş olduğunu vurgulamaktır. Yahudiler bu ifade ile şerefli bir soydan gelen Meryem Validemizi babasız bir çocuk doğurmakla, soyuna asla yakışmayan bir iş yapmakla suçlayıp iyice mahcup etmek istemişlerdir.[8]
Görüldüğü gibi Meryem Validemizin “Harun’un kız kardeşi” olarak nispet edilmesi onun Musa ve Harun Nebilerin biyolojik kardeşleri olduğunu değil, Yahudilerin deyimiyle Harun’un soyundan geldiğini belirtmek içindir.
[1] Rağıb el-Isfahani, Müfredat, 72-73.
[2] Örnek olarak: Araf [7] 111, 142, 150, 151; Bakara [2] 178; Enam [6] 87; Maide [5] 25, 30, 31; Nisa [4] 11, 12, 23, 176.
[3] Ahzab [33] 5; Al-i İmran [3] 103; Bakara [2] 220; Haşr [59] 10; Hicr [15] 47; Hucurat [49] 10, 12; Tövbe [9] 11.
[4] Örnek olarak bkz. “Her ümmet girdikçe kardeşine/yoldaşına lanet edecektir.” (Araf [7] 38). Diğer ayetler için bkz. Ahzab [33] 18; Al-i İmran [3] 156, 168; Araf [7] 202; Haşr [59] 11; İsra [17] 27.
[5] Örnek için bkz.: “Âd’ın kardeşi (Hud).” (Ahkaf [46] 21). Ayrıca bkz. Ankebut [29] 36; Araf [7] 65, 73, 85; Hud [11] 50, 61, 84; Kaf [50] 13; Neml [27] 45; Şuara [26] 106, 124, 142, 161.
[6] Mehmet Okuyan, Çok Anlamlılık Bağlamında Kur’an-ı Kerim Sözlüğü, 72-73.
[7] Mustafa İslamoğlu, Hayat Kitabı Kur’an, 563.
[8] Süleyman Ateş, Yüce Kuranın Çağdaş Tefsiri, V, 376.
Kaynak: Nurullah Abalı, Kur’an Gözüyle Kadın I, İstanbul Ekim 2019, s. 112-113.