Prof. Gillian Rice, eğitimini uluslararası pazarlama konusunda yapmış. Michigan Üniversitesi’nde Pazarlama konusunda öğretim üyesi. Eşi, Prof. Essad Mahmoud, Mısırlı ve aynı üniversitede görev yapıyor.
Bayan Rice, niçin İslamiyet’i seçtiniz?
15 yaşımdan beri her Pazar kiliseye giderdik. Fakat o zamanlar din konusunda şuurlu değildim. İslamiyet hakkında ise hiçbir şey bilmiyordum. Bir gün İslamiyet’i çok iyi incelemiş Müslüman bir arkadaşım, bana Kur’an-ı Kerim hediye etti. Kitabı okumaya başladıktan sonra elimden bırakamaz oldum, sürekli okudum ve çok tesirinde kaldım. Müslüman olmaya karar verdikten sonra İngiliz, Danimarkalı, Amerikalı Müslümanları ziyaret etmeye başladım ve ibadet etmeyi öğrendim. Anladım ki İslamiyet, bütün insanlığın gerçek dinidir.
İslamiyet’te her şeye cevap var. Dünya ekonomik, politik ve sosyal problemlerle çalkalanıyor. Eğer herhangi bir probleminiz varsa, onun çözümünü mutlaka İslamiyet’te aramalısınız. Çoğu kişi, eşim Mısırlı olduğu için tabii olarak bana da tesir ettiğini sanıyorlar, halbuki bu yanlış. Ben Müslüman olduktan sonra eşimle tanıştım ve eşim, İslamiyet’i bundan sonradır ki, daha iyi öğrenmeye ve anlamaya çalıştı.
İslamiyet’i seçtikten sonra hayatınızda ve düşüncelerinizde ne gibi değişiklikler oldu?
İslamiyet’i seçtikten sonra aileme ve insanlara daha çok sevgi göstermeye başladım. Aramızda daha iyi bir münasebet kuruldu. Kendimi daha güçlü ve güvenli hissetmeye baladım. Allah’ın varlığı, bana güç veriyordu.
Sizin müşahedelerinize göre İslamiyet’in Avrupa ve Amerika’daki yayılma hızı nedir, bunun sebepleri nelerdir?
İslamiyet Amerika’da çok hızlı yayılıyor. Camiye her gidişimizde, aramıza yeni Müslümanlar katılmış oluyor.
İngiltere’de Müslümanların sayısı 1 milyonun üzerinde.
Dünyanın ahlaki durumu çok kötü. Amerika’da boşanmalar çoğalıyor. Homoseksüellik, içki ve uyuşturucu alışkanlığı ise, had safhada. Buna bağlı olarak suç oranı artıyor. İnsanlar hayata yabancılaşıyorlar. Mesela; içki içmek, normal kabul ediliyor. Oysa içki, bütün kötülüklerin ana kaynağıdır. Fakat orada tabii bir şey sayıldığından, gençleri bu alışkanlıklardan vazgeçirmek kolay olmuyor. Halbuki İslamiyet, kötülüklere yol açabilecek davranışları, baştan yasaklamıştır. Suç meydana gelmeden tedbirini almıştır. Pek çok insan, İslamiyet’in çok yönlü hürriyetler dini olduğunu fark ediyor. İslamiyet’i gönülden kabullenen kişi, hiçbir geçici akımın tesirinde kalmıyor ve gerçek huzura ulaşabiliyor. İslamiyet’i seçen kadın, kendini hür hissediyor. Bir kadının istediği gibi giyinmesi veya her yere gidip gelmesi, onun gerçek manada hür olduğunu göstermez. O belki kendini öyle hisseder ama mutlu değildir, günün birinde, herhangi bir mal gibi kabul edildiğini fark eder. İslamiyet’te kadının hür olmadığını düşünüyorlar ve maalesef aldanıyorlar. Gerçek hürriyet İslamiyet’te ve Hakka kul olmaktadır. Belki de hürriyetin en geniş dairesi İslamiyet’tedir. Başka türlü düşünen kendini aldatır.
Size göre İslamiyet Çağdaş bir din midir?
Elbette. İslamiyet ile modern ilmin ayrılmazlığı, artık dünya otoriteleri tarafından da tartışmasız kabul ediliyor.
Kur’an-ı Kerim bizden daima ileride, keşfedilen birçok şeyin 15 asır önce Kur’an-ı Kerim’de yazılmış olması, insanları hayrete düşürüyor. Ayrıca İslamiyet insanları doğru yola ileten ve huzur veren tek din. Irk ayrımını yasaklamış, insanlar arasında sevginin kaybolmaması için birtakım kaideler koymuş ve insanları kötülüğe götürecek her türlü taassubu menetmiştir. Zaten olaylar da günümüz dünyasının bu gerçeğe duyduğu hasretin ifadeleriyle doludur.
Bayan Rice, röportaj için çok teşekkür ederiz.
Ben de.
Kaynak: Emire Tütüncü, Zafer Derg., Ocak 1986, sayı: 119, s. 30-31.