İstanbul, Kartalın Ağzında Yılan Taşıdığı Yere Kurulmuştur.
Dr. Halil Ersin AVCI.
Roma ordusu 328’te Anadoluda büyük bir isyanı bastırmaktan gelirken Roma İmparatoru Konstantin otağını Çamlıca tepesine kurdurtur. O sırada Karadeniz’in kuzeyindeki barbar kavimlerin baskıları devam etmekteydi. Dolayısıyla Konstantin, Roma’nın güvenliğini tehdit altında gördüğünden dolayı yepyeni, daha güvenli, daha muhafazalı bir yer aramaktaydı. İmparatorluk konseyi kendisine Sardinya, Korsika, İspanya, Kartaca, Galya’yı teklif eder. Fakat kendisi efsanevi bir yer aramaktadır. Çünkü Roma, 7 tepe üzerine kurulmuştu. 50-60 efsane arasında en yoğun olarak kullanılan, kartalın ağzında yılan taşıdığı efsanesidir. Yeni başkentini kuracağı yeri ararken kendisine, “Kartalın ağzında yılan taşıdığı yere kur!” denilir.
Zaten Roma İmparatorluğunun sembolü kartaldır. Şehri 7 tepe ve kartala benzeyen bir yarım ada bulununca, oraya kurulmasını ister. Burasının kabul edilmesi için de İmparatorluk Konseyine sebep olarak, “7 tepe üzerine kartal başına benzeyen bir yer buldum. Yeni şehrimizi buraya taşıyacağız!” gerekçesini sunar.
Sur içi, yani tarihi yarımada kartal başı şeklindedir. Ağzında taşıdığı yılan da Haliç’tir. Bunun içindir ki kartalın başına taç olarak imparatorluk sarayını (Bugünkü Topkapı Sarayının olduğu yere) kurmuşlardır. Gözbebeğinin olduğu yere de önce Aya İrini Kilisesini kuruyorlar. Daha sonra ise daha büyük bir gözbebeği isteyen İmparator Jüstinyanus Ayasofya’yı kuruyor. Yani hem İmparatorluğun hem de kartalın gözbebeği şeklinde. Zaten hemen yanına da, Yerebatan Sarnıcı yapılırken de, bilindiği gibi kartallar gözyaşlarını dışarı akıtmazlar, içine ağlarlar. Onun için de Ayasofyanın suları ve Yerebatanın Sarnıcının suları da yer altında toplanır. Yine kartalın sağ kanadı havaya kalkmıştır. Bugünkü Beşiktaş, Galata tarafı şeklindedir. Sol kanadı ise (Zeytinburnu ve Florya’ya giden tarafı) aşağıya inmiştir. Onun içindir ki İmparatorlar zafer kazandıklarında Altın Kapı isimli kapıdan şehre girerlerdi. Yani kartal kanadını indirmiş, imparatoru zaferinden dolayı selamlamaktadır!
Zaten burası son derece güvenli bir yerdir. Üç tarafı denizlerle çevrilidir. Tek bir sur yapmaları yeterli olur. Daha sonra deniz surları vs. yapılacaktır. Ama yılanlı sütunun ve yine aynı şekilde Ramses’in dua sütununu Mısır’dan Sultanahmet’e getirilmesinin sebebi, imparatorluğun sahip olduğu vilayetleri temsil etmesinden dolayıdır. “Ben Mısır’ın hâkimiyim. Oradaki dua sütununu getiriyorum. Ben eski Yunanın hâkimiyim. Delfi tapınağının önünde duran üç başlı yılanlı sütunu buraya getiriyorum. Ben, yepyeni bir medeniyet kuruyorum.” Bunu sembol olarak ifade etmek için de Hipodroma, örme obeliski inşa ediyorlar.
Kaynak: Öteki Gündem, “Efsaneleri ve Sırlı Mekanlarıyla İstanbul,” HaberTürk TV, 03 Mart 2013.