Şefaatim, Ümmetimin Büyük Günah İşleyenler İçindir Hadisi, Kuran’a Aykırıdır
Geleneksel kesimde çokça kullanılan “Şefaatim, ümmetimin büyük günah işleyenler içindir” rivayeti (Ebu Davud, Sünnet 23; Tirmizi, Kıyamet 11; İbn Mace, Zühd 37) Kur’an’a aykırıdır. Birazdan okuyacağımız ayetlere göre, böyle bir şeyin olması ve Rasulullah’ın da böyle bir şeyi söylemiş olması mümkün değildir:
— “…Allah, kendi hükümranlığına kimseyi ortak etmez.” (Kehf [18] 26).
— “…Artık ateşteki o kimseyi sen mi kurtaracaksın?” (Zümer [39] 19).
— “Kim, bir Mü’mini isteyerek öldürürse, onun karşılığı, içinde sürekli kalmak üzere cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, lanetlemiş ve büyük bir azap hazırlamıştır.” (Nisa [4] 93).
— “O (din günü), kimsenin kimseye yardım etmeye gücünün yetmeyeceği bir gündür. İzin günü, karar vermek bütünüyle Allah’a aittir.” (İnfitar [82] 17-19).
— “Hiç kimsenin başkası adına bir şey ödeyemeyeceği, hiç kimseden şefaatin kabul edilmeyeceği, hiç kimseden bir fidyenin alınmayacağı ve hiç kimseye yardım edilmeyeceği günden, korunup sakının.” (Bakara [2] 48, 123).
— “(O gün) Zalimler için ne samimi bir dost, ne de sözü dinlenir bir şefaatçi vardır.” (Mü’min [40] 18).
— “De ki: “Ben kendim için Allah’ın dilediğinden başka, ne bir fayda elde etmeye, ne de bir zararı önlemeye yetkili değilim…” (Araf [7] 188).
— “De ki: “Şefaat etme tamamıyla Allah’ın elindedir. Göklerin ve yerin egemenliği yalnızca ona aittir. Sonra ona döndürüleceksiniz.” (Zümer [39] 42).
— “Ey Mü’minler! Kendisinde hiçbir alış-verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir yardımın, şefaatin / kayırmacılığın bulunmadığı bir gün gelmeden önce, size verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcamada bulunun…” (Bakara [2] 254).